Daha önce A101 ile çocuk işçiliğini meşrulaştıran Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü imzalayıp tepkiler sonrasında iptal eden MEB, bu sefer de el altından Köfteci Yusuf ile protokol imzaladı. HAKMAR ve MEB arasında gerçekleşen ve devam eden bir protokol olduğu da biliniyor. GEBZE-Fatih Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin 22 Ocak 2022 tarihinde yayınladığı ve şu an erişime kapalı hale getirilmiş olan haberi HAKMAR ile de bu tarz bir protokol imzalandığını gösteriyor. MEB, HAKMAR ve Köfteci Yusuf arasında yapılan bu protokol derhal sonlandırılmalı, çocuk işçilik meşrulaştırılmamalıdır. Zincir marketlerdeki kötü çalışma şartlarına ve geleceksizliğe çocuk işçiler mecbur bırakılmamalıdır.
Bursa ve Çanakkale İl Milli Eğitim Bakanlığı Müdürlüğü, Köfteci Yusuf’la protokol imzaladı. Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür ve Köfteci Yusuf Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Akkaş’ın katılımıyla gerçekleşen törende, “Sayın Cumhurbaşkanımız da mesleki eğitim konusunda bizlere çok destek veriyor. Bugün burada nitelikli insan gücü yetiştirmeye yönelik bir iş birliği protokolü imzalıyoruz. Devletimiz de bu tarz iş birliklerini kanunlarla ve teşviklerle destekliyor. İşletmemiz ileride çalıştıracağı nitelikli işgücünü kendisi yetiştirecek. Çocuklarımız 4 gün işletmede 1 gün de okulda olacak ve mesleklerini öğrenecekler” diye konuşan Serkan Gür, protokol kapsamında 600’e yakın öğrencinin eğitim alacağını söyledi. Devlet ve özel sermaye grupları arasında imzalanan bu işbirlikçi protokolün emekçi çocuklarına vadedecek hiçbir şeyi yoktur. Meslek lisesinde okuyan öğrencilerin mesleğini öğreneceğini vadeden özel işletme sahiplerinin tek amacı çocuk işçiliği kullanarak devlete ucuz işgücü sunarak kanlı paralarla ceplerini doldurmaktır.
Köfteci Yusuf, HAKMAR gibi meslekle alakası olmayan yerlerde çalışmak zorunda bırakılan öğrenciler derslerinden geri kalırken bir yandan da sefalet ücretlerde çalışmaya mecbur bırakılıyor. Asgari ücretin üçte birine layık görülen bu çocuk işçiler üzerinden cebini doldurmaya devam eden patronlar, ekonomik krizin faturasını emekçi ailelerden ve çocuklarından çıkarıyor. MESEM aracılığıyla, 1 milyon 33 bin çocuk işçi yasallaştırılmış sefalet koşullarına “Mesleki Eğitimin Güçlü Sesi” kampanyası adı altında zorlanmaya devam ediyor. Geleceksizlik kaygısı sarmalında başka çıkış yolu bulamadığı için ucuz işgücü olmayı kabul etmek zorunda kalan gençler ve çocukların eğitimine devam etmesi gerekirken, Köfteci Yusuf, A101, HAKMAR gibi büyük sermaye gruplarının cebini devlet eliyle doldurması sömürünün en keskin örneklerinden biridir. Gözünü kâr hırsı bürümüş büyük sermaye grupları ile AKP’nin patronlar düzeni öğrencilerin ve çocukların kanını emmeye, sömürüye ve çocuk işçiliğini meşrulaştırmaya tam gaz devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı bu protokolleri iptal etmelidir! Öğrencilerin yeri okullardır, sermayedarların kanlı düzeninde ucuz işgücü ve çocuk işçi olmak değildir! Gençliğin ve çocukların kendi sözünü söyleyeceği özgür bir dünya kurmak için birlikte mücadele etmek zorundayız!
